Jack London

12 Ocak 1876’da San Francisco’da depresyonda bir annenin tek başına doğurduğu istenmeyen bir bebek olarak dünyaya geldi ve soyadını üvey babasından aldı. Yerel kütüphanelerde keşfettiği kitaplarla hayal gücünü besledi ve sadece ortaokulu bitirebilmiş olmasına rağmen kendi kendini eğitti. 1889 yılında bir konserve fabrikasında çok ağır şartlarda çalışmaya başladı. İçinde bulunduğu ortamdan kurtulabilmek için, borç parayla kendisine bir tekne satın aldı ve istiridye korsanlığına başladı fakat teknesi batınca geri dönmek zorunda kaldı.

Başarısız birkaç iş deneyiminin ardından, oradan oraya sürüklendiği bir serserilik dönemi geçirdi. Ardından okula dönüp bir lise diploması aldı ve üniversiteye kaydoldu ancak maddi sıkıntılar yüzünden eğitimini tamamlayamadı.Altın Avı’na katıldığı dönemde edindiği deneyimlerle Vahşetin Çağrısı da dahil olmak üzere pek çok kitap yazdı ve adım adım başarıya ulaştı. Bu dönemde sağlığı bozuldu. Yazarlıktan yüksek bir gelir elde etmeyi başararak ilkler arasına girdi. Pek çok hastalıktan muzdarip olan London, 2 Kasım 1916’da çiftlik evinin sundurmasında ölü bulundu.